‘KASK KAMERA GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇIKTI’
‘Kazadan sonra ortaya çıkan kask kamerası görüntüleri, tanık ifadeleriyle avukatımız tarafından itiraz dilekçesi verilmiş ve sonra mahkeme tarafından tensiple Ömer’in adli kontrol şartıyla Cezaevinden tahliyesine karar vermiştir. Kardeşim devlet memuru değildir. Bahsedilen mobese görüntüleri ilk günden itibaren tarafımızca da talep edilmiştir ve talep dilekçelerimiz dosyadadır. Kazanın ardından merhumenin ailesiyle başsağlığı ve acılarını paylaşmak için 2 sefer irtibat kurmak istememize rağmen, zamanlamanın hassasiyeti nedeniyle aracılar vasıtasıyla iletişim kurulmuştur. Görüşme talebimize olumlu yanıt alamamış olsak da, bu karara saygı duyduğumuzu belirtmek isteriz.”
BABA ACISINI DİLE GETİRMİŞTİ
Hayatını kaybeden Işıl’ın babası Yunus Dinç kaza sonrası açıklamada bulunmuştu. Açıklamada kızını trafik kazasında kaybettiğini belirten acılı baba “Işıl’a çarpan aracın şoförü olduğu iddia edilen şahsın tutuklandığı bilgisi paylaşıldı bizlerle, ki hafta boyunca avukatlarımız dosyaya, dosyanın içeriğine ulaşmaya çalıştıkça bu taleplerimiz; soruşturmanın devam ettiği, dosyanın herhangi bir mahkemeye gönderilmediği söylenerek geri çevrildi.
“İKİ DARBE DAHA ALDIK”
Bize böyle söylenmesine rağmen 30 Mayıs Cuma günü bana ve eşime duruşma tebligatı ulaştı. Bu tebligatla iki darbe daha aldık. Birincisi; tutuklanan ve şoför olduğu iddia edilen şahsın “devlet memuru” olduğu gerekçesiyle tutuklandıktan sadece 48 saat sonra salıverildiğini öğrendik. İkincisi ise; duruşma 23 Eylül’e verilmiş yani Işıl’ımın doğum gününe. Bugüne kadar avukatlarımızın yaptığı itirazlar yok sayılmaya devam edildi, ediliyor. Dosyaya girmiş herhangi bir mobese görüntüsü, bilirkişi raporu olmaksızın şoför olduğu iddia edilen ve tutuklanan şahsın sadece 48 saat sonra salıverilmesi kararı bir hukuk garabetidir. Dosyanın akibetini değiştirebilecek mobese görüntüleri halen daha dosyaya girmemiştir.” demişti.
.