‘HERKES SAĞIR SULTANI OYNUYOR’
Soruşturmaya ilişkin de konuşan Altıparmak şu ifadelere yer verdi:
“Soruşturma dosyasından benim anladığım hiçbir şey yok. Herkesin ifadesi birbirine yakın, hiç kimse bir şey görmemiş, hiç kimse bir şey duymamış. Herkes sağır sultanı oynuyor. Bir gemide benim oğlum hariç 21 kişi var, hadi yarısının yattığını düşünelim. 5 kişi ayakta kalır, hiç kimse bir şey görmemiş, hiç kimse bir şey duymamış. CİMER’e yaptığımız başvurulardan dolayı tekrar araştırılıp arama-kurtarma çalışması yapılması adına İspanya hükümetine başvuru yapılmış ama 1 ay geçtiği için, yaşam hakkı olmadığı için ‘Yapılan başvuruları İspanya hükümeti kabul etmemiştir’ diyor. İlk kayboldu denildiği zaman İspanya hükümetinin yaptığı araştırmalarda akıntı Valensiya tarafınaymış. Ya Valensiya’ya vuracak ya da onun karşısında bir ada varmış, oraya vuracak diye söyleniyordu bize. 1 ay sonra konsolosluk beni arayıp yaptığımız başvuruyu kabul etmediklerini, tekrar bir arama-kurtarma çalışması yapılamayacağını söyledi. ‘Oğlunun İtalya’ya ya da Mısır’a vurma ihtimali var’ dediler. Düşündüğüm zaman bana ‘Sen çocuğunu arama’ diyor. Elimizde şu anda hiçbir gelişme, hiçbir bilgi yok. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE DEĞİL Kİ GİDİP DENİZİN KIYISINDA BEKLEYEYİM’
Yetkililerden yardım isteyen Süleyman Altıparmak, “Bize yardım etsinler, oğlumuzu bir şekilde bize versinler. Biz her türlü şeye artık razıyız. Sağ olursa daha çok seviniriz ama en azından cenazeye bile razıyız. Sesimizi duysunlar başka istediğimiz hiçbir şey yok. Devlet büyüklerimiz şu olaya bir el koysun. Yardım bekliyoruz. Vatandaş olarak yapabildiğimiz hiçbir şey yok. Türkiye’de değil ki gidip denizin kıyısında bekleyeyim, bir şey yapayım. Elimden hiçbir şey gelmiyor” dedi.
‘TAZMİNATTA FİLAN GÖZÜMÜZ YOK’
Yaklaşık 5 aydır oğullarının kayıp olduğunu söyleyen Hacer Altıparmak ise “Hiçbir haber alamıyoruz. Ölü veya diri bizim oğlumuz bulunsun. Çocuğumuzdan bir haber almak istiyoruz. Avukatlar ‘Tazminat’ diyor; bizim tazminatta filan gözümüz yok. Biz, oğlumuzdan haber almak istiyoruz. Ne oldu, çocuğumuz öldü mü, kaldı mı bir haber istiyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Gemi çalışanlarıyla bir husumeti var mıydı’ sorusuna yanıt veren Altıparmak, “Kendileri yok diyor. Onlar ne derse o. Kendileri zaten bizden kaçıyor; kimse bizimle görüşmek istemiyor. Biz peşlerine düşüyoruz. Kendileri yoktu diyorlar” diye konuştu.
‘BÖYLE BİR ŞEYE KİM İNANIR’
Oğluna ne olduğunu bilmek istediğini söyleyen Hacer Altıparmak, “Sürekli kafamız karışık. Acaba yaşıyor mu? Gelecek mi? Kayıp mı? Boğuldu mu? Öldürüldü mü? Denize mi atıldı? Ne olduğunu bilmiyoruz. Ölü veya diri; çocuğumuzdan bir haber bekliyoruz. Biz bir ümit bekliyoruz. Burada mahvolduk. Yavrumuz düştü, yitip gitmesin. Gemiye çalışmaya, para kazanmaya gidiyorlar, kaybolmasınlar böyle. Ailesine hasret, elinden, ocağından hasret gidiyorlar. Ne oldu bu çocuğa? İş yerinde bir sıkıntı olur; haberin olur. Yani ne olduğunu bilemiyorsun. Ne olduğundan bir haber, ne deseler o. Hep bir ağızdan ‘Bilmiyoruz, duymadık, görmedik’ diyorlar. Yani böyle bir şeye kim inanır? Yani bir sürü insanın içinden bir kişi kayboluyorsa nasıl görmüyorlar, nasıl bilmiyorlar? Benim çocuğumu kollayamadılar. Oradakilerden hepsinden şikayetçiyim. Bir yasak bir şey varsa, uymaları gerekiyordu. Çocuğumuzu, işçileri kollamaları gerekiyordu. Çocuğumuz bulunsun. Giden işçilerimiz kaybolmasın, yitmesin. Öldüyse öldü, yaşıyorsa yaşıyor, bir haberimiz olsun. Bir haber bekliyoruz” dedi…
.